Sabah alarmın sesiyle kalktım. Hemen müzik kanalını son ses açtım ve artık Londra'da ayrı bir evde olduğum için ''kıs şunun sesini '' diyen bir anne yoktu ama bunu bile özledim. Kahvaltımı yaparken çalan müzik dikkatimi çekti.

 

I've tried playing it cool - Havalı gibi davranmaya çalıştım

But when I'm looking at you - Ama sana bakarken

I can’t ever be brave - Asla cesur olamıyorum

'Cause you make my heart race - Çünkü kalbimin çarpıntısına neden oluyorsun

 

  Şarkının sözleri çok hoştu. Zaten bu tarz müziklerde hoşuma gider. Şarkıyı sanırım sadece bir kişi söylemiyordu ama bir tuhaflık vardı. Aralarında bir ses tanıdık gibiydi.

 

Shot me out of the sky - Gökyüzünden dışarı fırlat beni

You're my kryptonite - Benim kilidimsin

You keep making me weak - Beni güçsüzleştirmeye devam ediyorsun

Yeah, frozen and can't breathe - Evet, dondum ve nefes alamıyorum

 

  Hayır bu o olamazdı. Açıkçası beni öpüp çekip giden birini aramadım. Onu unutmadım evet ama artık sevmiyorum.Lise aşkıydı sadece ve geçti gitti. Artık Londra'da büyük bir müzik şirketinde çalışıyorum.Albüm anlaşmaları,sözleşmeler, denemeler vb. görüşmelerde sekreterlik yapıyorum. İşe başlayalı 4 veya 5 ay oldu. Birçok yetenekle tanıştım. Nerdeyse her 50 kişiden 20'si ünlü oldu ve 9 tanesiyle aradabir görüşüyorum ama benim için 3 tanesi çok değerli olan en iyi arkadaşlarım. james (Big time rush'tan) Zendaya ve Bella (shake it up'tan). James turnede olduğu için bende bel ve zen ile takılıyorum.

 

İş telefonum çalmaya başlamasıyla zeytin boğazımda kalıyordu.Telefonu hemeh açtım. '' Buyrun Bay watson '' Bay Watson benim sekreterliğini yaptığım patronumdu. Patron denince çok sert gibi biri gibi geliyor ama bay watson çok yumuşak ve iyi biridir. Tabi ki bu şirkete girdiği anda değişiyor. '' bayan caren hemen şirkete gelmeniz gerekiyor.'' sesi telaşlıydı. '' Bir sorun mu var ?'' dedim. '' 

Bay James: Bir grup geliyor 10 dakikaya kayıta sonrada toplantıya giricez acele et ve gel.

Ben: Anladım Bay james.

Hemen en şık takım elbiselerimden birini giyip çıktım. Şirket yakın olduğu için hemen vardım. Binadan içeri girip kayıt odasına doğru yürümeye başladım. Müzik sesleri kulağımı doldurmaya başladı. Bir dakika ama bu ses...

 

                                *              *             * 

 

 Ne kadar odaya dalmak istesemde şuan şirketteydim. Kapıyı yavaşça tıklatıp içeri girdim ve patronumun yanına oturduğumda yüzlerini daha net görme fırsatını buldum ama bu HARRY ! (İçimden aslında merhaba Harry demek gelsede nasıl bu gruba düştüğünü deli gibi merak etsemde benim için müşteriden farksız kalmasına karar verdim ve tanımıyormuş gibi davranarak sadece güldüm. ) Harry kafasını bizim tarafa çevirdiğinde bir yüzü değişti ve elinden mikrofon düştü. Bense tepki vermedim - onu aştığımı söylemiş miydim ? - ve bay jamesle konuşmaya devam ettim. Çocukların şarkıları bitince Bay james:

- Bayan caren bunlar One direction.

Sarışın : Ben Niall 

Esmer : Ben Zayn.

Kısa saçlı : Ben Liam

Mavi gözlü : Ben Louis

Harry: Ben de Harry

Ben: merhaba çocuklar bende Annie. Tanıştığımıza memnun oldum. Sizinle çalışmak bir zevk olucak.

Niall: Hmmm baya değişmişsin.

Zayn, Niall'a arkadan bir tekme indirdi ve Harry 'de Niall'ın kafasına vurdu. Bende öksürürmüş gibi yapıp bu olaya bir son verdim.

Bay James beni yanına çağırıp kulağıma işleri halletmemi söyledi.

Ben: Çocuklar beni takip edin '' diyerek onları odama götürdüm.

Ben: Buyrun rahatınıza bakın ve oturun. Sadece bir kaç evrak doldurmanız lazım '' dedim ve önüme 5 tane onlara 1 tanede benim doldururacağım kişisel görüş formu çıkardım. Formları doldurmları için onlara verdikten sonra kendi işlerime döndüm.

Zayn: Bayan Caren'dı değil mi ?

Ben: Annie'yi tercih ederim.

Zayn: Annie kaç senedir burdasın ?

Ben: Formlarınızda bunu sorduğunu sanmıyorum.

Zayn: yoo hayır sadece ben merak ettim.

Ben: 4 veya 5 ay

zayn: 5 ayda baya otorite sağlamışsınız.

Ben: Buna saygı deniyor.

 

Bu lafımdan sonra sustu ve daha konuşmadı. Formlarını alıp onları toplantı odasına götürmek için odadan çıkardım.